Diyelim ki; işyerinizde sizin enerjinizi
düşüren, sinirlerinizi zıplatan, tam keyfiniz yerindeyken yaptığı bir hareket
ya da söylediği bir cümleyle duygu dünyanızın altını üstüne getirmeyi başaran sizin deyiminizle sizi ‘’gıcık’’ eden birileri
var. Zaman zaman ‘’ay yok artık ben bu duruma daha fazla dayanamayacağım, aman Allah’ın
dan bulsun noktasına kadar geliyorsunuz. Hatta ve hatta artık başka iş arayışlarına bile girdiniz..
Olayı böyle sürdürdüğünüz sürece bilin bakalım ne olacak; olay farklı
formatlarla farklı insanlarla devam edecek. Çünkü yaşadığın problemde durumu
yaratmanın sorumluluğunu üzerine alma cesareti göstermiyorsun. Hep karşımdaki suçlu,
karşımdaki yanlış, karşımdaki haksızlık yapan
taraf .. O gıcık, o suçlu.. Ama ben mükemmelim, ben haklıyım, ben doğruyum..
Eğer böyle bir ilişki dinamiği
varsa çekim yasası gereği bir şekilde bir yaratım var demektir.. Bir ilişki
problemi yaşandığında karşımdakini nasıl değiştirebilirim diye sormak yerine, ‘’karşımdaki hiç değişmeyecek olsa ben kim
olurum, nasıl davranan kişi olurdum, ben
kim olsam ki hayatımda artık bu sorun benim için sorun olmaktan çıkar, bu
yaşadığımız durumla ilgili o hiç değişmediğinde ben bu durumla okey olabilicek
miyim’’ diye üstünde düşünüp, bir an evvel karşınızdakiyle uğraşmayı kesip
kendi içinize dönmelisiniz.
Bu hayatta kim olmayı seçtiğine bak. Hayat sadece seçim ve kararlarımızdan
ibaret. Ya kurbanlıklarınla karşıdakini suçlarsın, aynı durumları aynı olayları
farklı farklı insanlarla yaşamaya devam edersin ya da hayatının sorumluluğunu üstlenir
değişimi başlatırsın.. Karar senin.
Gökben..
Merhaba blogunuzu takibe aliyorum bloguma beklerim mutlaka
YanıtlaSilMerhaba blogunuzu takibe aliyorum bloguma beklerim mutlaka
YanıtlaSilteşekkürler ben de takibe aldım :) sevgiler :)
YanıtlaSil