22 Şubat 2015 Pazar

İşte baharın müjdecisi olan  cemreler benim bahçeme de düştü. Bahar gelişini yeşilin binbir tonuna dokunarak ispatlamaya çalışır gibi adeta.. İyice yaklaşıyorum arka arkaya  tomurcuklarından patlamış yeni yeni filizlenmiş kahverengi dallar üzerinde ne kadar da canlı ıslak ve şıksınız. Her biriniz zümrüt renkli kolyeler gibi göz kamaştırmışsınız .Rüzgarın hafiften içimi ürperttiğini hissederek yeşil renkli tahta sandalyenin üstünde duran kırmızı polar şalımı omuzlarıma atıp  huzuru, gözlerimi hafiften kısmama sebep olan yanaklarımı ısıran güneşi , mis gibi kokular yayan nergisleri içime çekiyorum. Ohhh mis gibi gerçektende..Keyifli kahve-  kitap ikilisinin  beni bambaşka diyarlara götürmesine izin veriyorum. Renk renk zambakların,kendine özgü kokular yayan negislerin, hanımellerinin ve yeşilin her tonuyla dans eden bahçemin yarım metre kadar ilerisinde kurulu yuvarlak üstü kalın camla tamamlanmış ahşap masama elimde ara ara yudumladığım  kahve kupamı yavaşça  bırakıyorum. Hemen yan tarafda duran bisikletimi gözüme kestiriyorum ama kitaptan sonra sendeyim şeklinde gözkırpıyorum. Gülümsüyoruz birbirimize ve ben herbiri farklı renklerde olan  sandalyelerden birinin üstüne kendimi bırakıyorum.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder